Ortalık toz duman…
Şehir; odaların birlikte düzenlediği,
İftar yemeğini konuşuyor…
Ağzı olan olmayan,
Fikri olan olmayan,
Yetkisi olan olmayan,
Bilgisi olan olmayan,
Konuşuyor…
Bazen kalbin çapraz atarsa;
İşin içinden çıkamazsın…
Basit düşünmek lazım.
Basit düşünürsek;
Daha kolay bir izah tarzı,
Daha kolay bir çıkış yolu bulabilirsin…
Yani kalbinin ekmeğini yersin…
Ama çapraz atıyorsa,
O sol göğsünün altındaki aygıt;
Seni gün gelir iyot gibi,
Açığa düşürür…
Salı günü video günümüzde,
Yani yarın saat 13:00’te;
Yine yayında olacağız…
Bakalım;
Kimlerin kalbi çapraz atıyor,
Dilimiz döndüğünce anlatalım…
Haklı haksız aramayacağız ama;
Kim art niyetli kim değil,
Kim korkak kim özgüvenli,
Onlara bakacağız…
Salı videomuzda buluşmak üzere…
****
Geçen haftaki videolarımızda;
Servet Töz’ün iddiaları
Üzerinden yola çıkarak;
Bazı sorular sormuştuk…
Ümit Tosun’a,
Vasıf Süha Bayırlı’ya,
Ve Anıl Başkan’a,
Ve tabii Hüseyin Yıldız’a da
Gönderme yapmıştık…
Öncelikle söyleyeyim;
Bu yazıdan sonra çok ihbar ve
Belgeler geldi…
Ümit Tosun’un
Şirket iddiası,
İddia olmaktan çıktı…
Rakamlarla hangi şirketinin;
Ne kadar doğrudan temin aldığı,
Hangi ürünleri verdiği artık mevcut…
Bu konuyu bu hafta,
Açıklayacaktım…
Hem de tüm detaylarıyla;
Ama bir telefon aldım,
Bu konuyla ilgili;
Soruşturma başlatıldığını,
Konunun araştırıldığını ve
Konuyla ilgili kamuoyuna,
Bilgi verileceği söylendi…
Direk resmi makamların,
Bu bilgileri vermesi;
Siyasi etik açısından,
Daha doğru olacağından,
Rol çalmak istemedim…
Araştırmanın sonunda;
Hepimiz gerçeği göreceğiz…
Bu şehrin vücuduna
Yapışmış tamahkar sülükleri,
Bir bir gömeceğiz
Şehrin tarihine…
Gözünü para hırsı bürümüş
Bu kibir abidelerinin,
Kökünü kazıyacağız
Bu şehirden…
Tabii ben videomda;
Hüseyin Yıldız Ekolü diye
Bir şey var dediğimde
Bazıları ayaklanıverdi…
“Hüseyin Yıldız sana ne yaptı”
“Ümit Tosun adamdır,
O yanlış yapmaz” falan diye…
Bir tek Vasıf Süha’yı savunan yok…
Aslında en çok ona
Destek gelmesi lazım değil mi…
Hem İlçe Başkanı,
Hem Sendika Başkanı…
Ama adamın neresini savunsan,
Elinde kalacağını bildikleri için;
Kimse savunamıyor…
Bu çektiğim iki video ile ilgili;
Beni ne Hüseyin Yıldız,
Ne de Ümit Tosun aradı…
Halbuki dostluğumuz vardır,
Arayacak kadar…
“Söylediklerin yanlış,
Doğrusu bunlar” deseler;
Onları da konuşuruz…
Ama dağdan taştan ses geldi,
Onlardan gelmedi…
Suçluluk psikolojisi olsa gerek…
Gelelim Aparat A. Fırat’ın iç sesinin
Söylediklerine;
“Hüseyin Yıldız seni
Nezaretten çıkarmamış mıydı,
Niye vefasızlık yaptın yine” diyor…
Anlatayım konuyu…
Aydınspor 1923
Vasıf Süha Bayırlı’nın
Başkan olduğu dönemde;
Manav Erol diye bilinen,
Bir esnaftan meyve sebze alıyor…
Hem de 2 büklüm fiyatlara…
Niye oradan alıyorsa artık…
Gel zaman git zaman;
Yıllar sonra
Yönetim bize geçiyor,
Ve ben sayman oluyorum…
Yıllardır Süha’dan istenmeyen,
Bir fatura önümüze geliyor, rakam fahiş,
Fatura da 2 tonun üzerinde
Elma var sadece…
Manav Erol’a soruyoruz;
Bu fatura niye bu kadar bekledi,
Niye Süha’dan almadın diyoruz…
Kem Küm…
Çünkü dükkan komşusu bunlar,
Yan yana…
Bizde faturayı ödemekte
İmtina ediyoruz, çünkü;
Bizim için tam bir sürpriz ödeme bu…
Gel zaman git zaman
Kulübe icra gönderiyor
Bu manav…
Bende mallar haczedilmesin diye,
Taahhüt yapıyorum…
Ama şahsi değil kulüp adına…
Hatta kulüp kaşesi de basıyoruz,
5000 liralık ilk taksiti ödüyoruz,
2. taksitte tıkanıyoruz…
Ama tabii kişisel olarak da,
Manav Erol’la kişisel diyaloğumuz olduğu için,
Bekle biraz ödeyeceğiz diyoruz…
16 Kasım 2017’de;
Memleketim Horsunlu’dan dönerken,
Nazilli girişinde 23:00 civarında,
GBT uygulamasında
Arandığımı öğreniyorum…
Beni aldılar,
Konunun ne olduğunu
Bilmiyorum…
Tabii ben, izin verdikleri ölçüde;
Telefonla durumu
Mesai arkadaşlarıma bildiriyorum…
Konunun Aydınspor 1923 borcu
Olduğunu öğreniyoruz,
Karakol komutanına rica minnet,
İşe yaramıyor …
“Ancak yarın parayı ödeyince
Çıkarsınız” diyorlar…
Özlem Başkan;
Karakol komutanını arıyor,
Evrim Karakoz ve Ertuğrul geliyor,
Ama ricalar bir işe yaramıyor…
Bizi sabaha kadar nezarette tutacaklar…
O esnada;
Hüseyin Yıldız ve Süha Bayırlı,
Birlikte yemek yerken;
Konu onlara gidiyor…
Süha Bayırlı birebir
Olayın sorumlusu ya,
Müdahale etme ihtiyacı hissediyor sanırım…
Manav Erol ile de kanka,
Hala kankadır…
Manav Erol aranıyor,
Avukat aranıyor,
Avukat gecenin bir buçuğunda,
Adliyeye geliyor…
Serbest kalma yazımı imzalıyor;
Konu gece Nazilli adliyesine geliyor,
Ve ben gece üçte
Serbest kalıyorum…
Sonra da kalan parayı ödüyorum ve
Konu kapanıyor…
Bu konuda da Hüseyin Yıldız’a;
Bin kere teşekkür etmişimdir…
O gün, o gece,
Süha Bayırlı ile Hüseyin Yıldız’ın,
Aynı masada olması sayesinde;
Nezaretten 6 saat önce çıktım…
Bunun için minnet mi etmeliyim
Hüseyin Yıldız’a,
Ya da daha önce;
Bir kusur mu işlemişim,
Bir yanlış mı yapmışım,
Hayır…
Her yerde de yaptığı jesti söylüyorum,
Söyledim…
Ama Hüseyin Yıldız Ekolü’nü
Gece beni nezaretten kurtardı diye;
Es mi geçelim…
AKP’li eski başkanı,
Tutuklatacak bir koz varken,
Bunu kendi lehine kazanca
Çevirenleri ıskalayalım mı…
Kusura bakmasın kimse,
Ben onu yapamam…
Onu yapamam ama,
Matematiğim iyidir…
Bakın, bir elma hesabı yapayım;
Yakalandığım fatura da 2 ton elma vardı,
Kiloya vurursan,
14.000 adet elma eder…
Aydınspor 1923 o dönem;
30 kişilik bir ekip, takım…
Tek fatura 14.000 elma
Böl otuza;
Her gün, her biri
Bir elma yesin yani…
Böl yıla;
467 günde biter o elma
1.5 yıllık elmayı tek faturada
Kesmiş Manav Erol…
Şimdi Manav Erol denen adam;
Gelene geçene beni kötülüyor,
Süha ile hala dost…
Bilmem anlatabildim mi…
Kir paçanızdan akıyor paçanızdan…