Hakan Genç
Köşe Yazarı
Hakan Genç
 

YOLSUZLUKLAR

Son dönemlerde kamuoyu yoğun bir şekilde  “Yolsuzluk İddiaları”  ile meşgul olmaktadır. Özellikle Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Yerel Yönetimlere karşı her gün bir yolsuzluk iddiası ve operasyonu ile güne başlamaktayız. Hal böyle olunca bu durum CHP ve toplumun bir kısmı tarafından operasyonların hukuki olmaktan öte, iktidarın tamamen siyasi bir operasyonu olduğu, muhalefete karşı toplumda “yolsuzluk algısı” yaratmaktan öte bir eylem olmadığı hususu tartışılmaktadır.    Operasyonların başladığı günden bugüne kadar olan geçen süreçte; yapılan birçok kamuoyu araştırmaları ve anketlerde de yapılan operasyonların hukuki olmadığı, siyasi olduğuna dair görüşler ön plana çıkmaktadır. Özellikle bu dönemde; bazı medya kuruluşlarının sergilediği tutum ve davranışları; soruşturmaların bağımsızlığına, tarafsızlığına, gizliliğine, masuniyet karinesine gölge düşürerek, birçok konuda hukuki sıkıntıların ve tartışmaların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu konuya ilişkin detayları ve düşüncelerimi ayrıntılı olarak  https://1923tv.com/yazar/hakan-genc/imamoglu-operasyonu konulu köşe yazımda belirtmiştim    Peki Yolsuzluk Nedir? Hangi alanlarda yolsuzluk yapılmaktadır?    Yolsuzluk veya usulsüzlük ticari açıdan etkinliği hukuken tam anlamıyla kontrol edilemeyen, daha çok kamu kuruluşlarında, özellikle yerel yönetimlerde oluştuğu iddia edilen, mevzuatın esnetilip görmezden gelinmesi veya ihlallere göz yumulması halleri olarak tanımlanabilir.   Başka bir tanımlama olarak; yolsuzluk; kamu görevlilerinin kamusal yetkilerinden kaynaklanan makamlarını, görevlerini özel menfaatleri için kötüye kullanmalarıdır.    Siyasi yolsuzluklar,  İhaleye ve edinimin ifasına fesat karıştırma,  Karaborsa, rüşvet, irtikâp, muvazaa, ticari rüşvet, güven hilesi, evrakta sahtecilik Kamu malını, parasını zimmete geçirme, dolandırıcılık,  Geri komisyon, şike, para aklama, rüşvet fonu, vergi kaçırma, offshore yatırımı gibi durumlar yolsuzluğun farklı alanlarıdır. Ayrıca kamuya veya özele ait her tür idari tasarruf ve işlemlerin mevzuata aykırı olarak yapılması, görevi kötüye kullanma da yolsuzluklar kapsamındadır.    Gelişmekte Olan Ülkeler Listesinde bulunan ülkemize ilişkin yolsuzluk algısı yüksek bir seviyededir. Gerek ülkemizde yapılan kamuoyu araştırmaları, gerekse Uluslararası Yolsuzluk Endeksi Algı açıklamaları ve tespitleri bu durumu açıkça ortaya koymaktadır. Örneğin Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün (Transparency International) yayımladığı 2024 Yılı Yolsuzluk Algı Endeksi sonuçlarına göre, Türkiye 180 ülke arasında 34 puanla 107. sırada yer almaktadır. Yolsuzluk Algı Endeksi (CPI), 180 ülke ve bölgeyi kamu sektöründeki yolsuzluk algısına göre sıralayan küresel bir göstergedir. Endeks, 13 bağımsız veri kaynağına dayanmakta ve ülkeleri 0 ile 100 arasında bir ölçek üzerinde değerlendirmektedir. 0 puan yüksek yolsuzluk algısını, 100 puan ise temiz bir kamu sektörünü ifade etmektedir. Yolsuzluklar, gün geçtikçe otokrasilerin güçlenmesine, bazı kişi ve aktörlerin yasadışı zenginleşmesine ve demokrasinin zayıflamasına yol açmaktadır. Ayrıca ülkelerin iktisadi ve sosyal yaşamlarında telafisi mümkün olmayan sonuçların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.    Ülkemizde bağımsız bir Yolsuzlukla Mücadele Kurumu’nun bulunmaması, denetim mekanizmalarındaki zayıflamalar ve reform eksiklikleri yolsuzluklarla etkin bir şekilde mücadele edilememesinin en büyük nedenleri arasındadır. Ayrıca ülkemizde çağdaş, evrensel hukuk normlarına göre örgütlenmiş bir ekonomik yapının olmaması; kamu kaynaklarının ve kamunun imkânlarının siyasi güç elde etmek için kullanılmasına yol açmaktadır. Bilimsel gerçekler göstermiştir ki; otoriterleşme ve yolsuzluk birbirini besleyen süreçlerdir. Yolsuzlukla nasıl mücadele edilmelidir? Bu kapsamda; -Halen yürürlükte bulunan Yolsuzlukla Mücadeleye ilişkin mevzuat her yönüyle ele alınmalı; çağdaş, evrensel normlara uygun Yolsuzlukla Mücadele Kanunu çıkarılmalı ve bu kanunu etkin bir şekilde uygulayacak” Bağımsız Yolsuzlukla Mücadele Kurumu” kurulmalıdır. -Siyasi Ahlak bağlamında Siyasi Ahlak ( Etik )Yasası çıkarılmalı, tavizsiz uygulanmalıdır. -Yolsuzlukla Mücadelede Yargı Tam Bağımsız olmalıdır. -Basının hür ve bağımsız bir ortamda, her tür baskı ve korkudan uzak çalışması için ortam yaratılmalıdır. -Devletin ve kurumların düzenleme, denetleme ve teftiş kurullarının liyakatli, işinde uzman kişilerden oluşturulması, her yönüyle, her türlü siyasi baskıdan, kayırmacılık ve yandaşlıktan uzak bir sekil ve şeffaflıkta etkin çalışmasına imkân sağlanmalıdır. -Kamu bürokrasisinde; mutlak bürokratik şeffaflık gerçekleşmeli, özellikle İhale Kanununda evrensel standartlara uygun düzenlemeler yapılmalıdır. -Kamu adına yapılan her iş ve eylemde mutlak kamu yararı göz önünde bulundurularak, kamuya ait her kurum ve kamu şirketlerinin ( belediyeler dâhil) zararına çalışması önlenmelidir. Keyfi, gereksiz, popülist harcamalara son verilmelidir. Literatürden görev zararı kavramı, yaklaşımı kaldırılmalıdır. Kamu Görevlilerinin ihmal ve kastından kaynaklanan zararlar; zarar verenlere ivedilikle, mutlaka rücu ettirilmelidir. -Yolsuzluklarla ilgili yapılan her tür ihbar ve şikâyetler Kamu Kurumları tarafından ve adli makamlar tarafından titizlikle incelenmeli, mutlak sonuca bağlanmalı, gecikmeye mahal vermeden, varsa bir suç unsuru davalar açılmalı, yolsuzluk davaları acele işler, davalar kapsamında değerlendirilerek karara bağlanmalıdır. Sürüncemede ve zamanaşımına bırakılmamalıdır. Verilen cezalar caydırıcı etki sağlamalıdır. Bu konuda geciken, geciktirilen adalet “adalet” değildir. -Kamu Kurumları ve Yerel Yönetimlerde vatandaşlara verilen hizmetler kapsamında; kanunların ve ilgili kurumların yetkili kurullarının belirlediği gelir ücret tarifesi dışında vatandaşlardan ücret alınmamalıdır. Belirlenen tarifeler dışında vatandaştan ücret talep edilmesi rüşvettir, yolsuzluktur. Bu durumla karşılaşan her vatandaş ilgili kurumlara ihbarda bulunmalı ve yolsuzlukla mücadeleye katkı sağlamalıdır. - Kamu Görevlilerinin mal varlıkları, bildirimleri etkin, gerçekçi bir şekilde yapılmalı., yaptığı görev ve aldığı ücrete uygun olmayan yaşam lüksü, mal varlığı artışı, zenginleşmesi olan kişilerin bu durumu soruşturulmalıdır. -Toplum yolsuzluklar ve yolsuzlukla mücadele konusunda bilinçlendirilmeli, eğitilmelidir. -“Temiz Toplum, Temiz Siyaset” parolası, teması ile kamu spotları ve medyada, eğitim kurumlarında bu husus her zaman ön plana çıkarılarak: yolsuzlukla topyekûn bir mücadele esas alınmalıdır. Sonuç olarak; Yolsuzluk olan ülkelerde ekonomik büyüme düşmekte, kamu sektörünün verimliliği ve etkinliği azalmakta, gelir eşitsizliği, adaletsizliği, yoksulluk günden güne artmakta, devletin, hükümetlerin harcamalarının bileşimi, bütçeleri bozulmaktadır. Buna benzer birçok etkiyle, halkın devlete olan güven duygusu da sarsılarak; mali, ekonomik, sosyal birçok yönden sorun ve zararlar zincirleme olarak ortaya çıkmaktadır. Unutmamak gerekir ki; yolsuzluklar bir milletin, toplumun her alanda gerilemesinin, çöküşünün, çürümesinin, yozlaşmasının en önemli nedenlerindendir. Sevgiyle, saygıyla, dostça kalın…
Ekleme Tarihi: 21 April 2025 - Monday
Hakan Genç

YOLSUZLUKLAR

Son dönemlerde kamuoyu yoğun bir şekilde  “Yolsuzluk İddiaları”  ile meşgul olmaktadır. Özellikle Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Yerel Yönetimlere karşı her gün bir yolsuzluk iddiası ve operasyonu ile güne başlamaktayız. Hal böyle olunca bu durum CHP ve toplumun bir kısmı tarafından operasyonların hukuki olmaktan öte, iktidarın tamamen siyasi bir operasyonu olduğu, muhalefete karşı toplumda “yolsuzluk algısı” yaratmaktan öte bir eylem olmadığı hususu tartışılmaktadır.

   Operasyonların başladığı günden bugüne kadar olan geçen süreçte; yapılan birçok kamuoyu araştırmaları ve anketlerde de yapılan operasyonların hukuki olmadığı, siyasi olduğuna dair görüşler ön plana çıkmaktadır.

Özellikle bu dönemde; bazı medya kuruluşlarının sergilediği tutum ve davranışları; soruşturmaların bağımsızlığına, tarafsızlığına, gizliliğine, masuniyet karinesine gölge düşürerek, birçok konuda hukuki sıkıntıların ve tartışmaların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Bu konuya ilişkin detayları ve düşüncelerimi ayrıntılı olarak  https://1923tv.com/yazar/hakan-genc/imamoglu-operasyonu konulu köşe yazımda belirtmiştim

   Peki Yolsuzluk Nedir? Hangi alanlarda yolsuzluk yapılmaktadır?

   Yolsuzluk veya usulsüzlük ticari açıdan etkinliği hukuken tam anlamıyla kontrol edilemeyen, daha çok kamu kuruluşlarında, özellikle yerel yönetimlerde oluştuğu iddia edilen, mevzuatın esnetilip görmezden gelinmesi veya ihlallere göz yumulması halleri olarak tanımlanabilir.

  Başka bir tanımlama olarak; yolsuzluk; kamu görevlilerinin kamusal yetkilerinden kaynaklanan makamlarını, görevlerini özel menfaatleri için kötüye kullanmalarıdır.

   Siyasi yolsuzluklar,

 İhaleye ve edinimin ifasına fesat karıştırma, 

Karaborsarüşvet, irtikâp, muvazaaticari rüşvetgüven hilesi, evrakta sahtecilik

Kamu malını, parasını zimmete geçirmedolandırıcılık

Geri komisyonşikepara aklamarüşvet fonuvergi kaçırmaoffshore yatırımı gibi durumlar yolsuzluğun farklı alanlarıdır.

Ayrıca kamuya veya özele ait her tür idari tasarruf ve işlemlerin mevzuata aykırı olarak yapılması, görevi kötüye kullanma da yolsuzluklar kapsamındadır.

   Gelişmekte Olan Ülkeler Listesinde bulunan ülkemize ilişkin yolsuzluk algısı yüksek bir seviyededir. Gerek ülkemizde yapılan kamuoyu araştırmaları, gerekse Uluslararası Yolsuzluk Endeksi Algı açıklamaları ve tespitleri bu durumu açıkça ortaya koymaktadır. Örneğin Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün (Transparency International) yayımladığı 2024 Yılı Yolsuzluk Algı Endeksi sonuçlarına göre, Türkiye 180 ülke arasında 34 puanla 107. sırada yer almaktadır.

Yolsuzluk Algı Endeksi (CPI), 180 ülke ve bölgeyi kamu sektöründeki yolsuzluk algısına göre sıralayan küresel bir göstergedir. Endeks, 13 bağımsız veri kaynağına dayanmakta ve ülkeleri 0 ile 100 arasında bir ölçek üzerinde değerlendirmektedir. 0 puan yüksek yolsuzluk algısını, 100 puan ise temiz bir kamu sektörünü ifade etmektedir.

Yolsuzluklar, gün geçtikçe otokrasilerin güçlenmesine, bazı kişi ve aktörlerin yasadışı zenginleşmesine ve demokrasinin zayıflamasına yol açmaktadır. Ayrıca ülkelerin iktisadi ve sosyal yaşamlarında telafisi mümkün olmayan sonuçların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.   

Ülkemizde bağımsız bir Yolsuzlukla Mücadele Kurumu’nun bulunmaması, denetim mekanizmalarındaki zayıflamalar ve reform eksiklikleri yolsuzluklarla etkin bir şekilde mücadele edilememesinin en büyük nedenleri arasındadır.

Ayrıca ülkemizde çağdaş, evrensel hukuk normlarına göre örgütlenmiş bir ekonomik yapının olmaması; kamu kaynaklarının ve kamunun imkânlarının siyasi güç elde etmek için kullanılmasına yol açmaktadır.

Bilimsel gerçekler göstermiştir ki; otoriterleşme ve yolsuzluk birbirini besleyen süreçlerdir.

Yolsuzlukla nasıl mücadele edilmelidir?

Bu kapsamda;

-Halen yürürlükte bulunan Yolsuzlukla Mücadeleye ilişkin mevzuat her yönüyle ele alınmalı; çağdaş, evrensel normlara uygun Yolsuzlukla Mücadele Kanunu çıkarılmalı ve bu kanunu etkin bir şekilde uygulayacak” Bağımsız Yolsuzlukla Mücadele Kurumu” kurulmalıdır.

-Siyasi Ahlak bağlamında Siyasi Ahlak ( Etik )Yasası çıkarılmalı, tavizsiz uygulanmalıdır.

-Yolsuzlukla Mücadelede Yargı Tam Bağımsız olmalıdır.

-Basının hür ve bağımsız bir ortamda, her tür baskı ve korkudan uzak çalışması için ortam yaratılmalıdır.

-Devletin ve kurumların düzenleme, denetleme ve teftiş kurullarının liyakatli, işinde uzman kişilerden oluşturulması, her yönüyle, her türlü siyasi baskıdan, kayırmacılık ve yandaşlıktan uzak bir sekil ve şeffaflıkta etkin çalışmasına imkân sağlanmalıdır.

-Kamu bürokrasisinde; mutlak bürokratik şeffaflık gerçekleşmeli, özellikle İhale Kanununda evrensel standartlara uygun düzenlemeler yapılmalıdır.

-Kamu adına yapılan her iş ve eylemde mutlak kamu yararı göz önünde bulundurularak, kamuya ait her kurum ve kamu şirketlerinin ( belediyeler dâhil) zararına çalışması önlenmelidir. Keyfi, gereksiz, popülist harcamalara son verilmelidir. Literatürden görev zararı kavramı, yaklaşımı kaldırılmalıdır. Kamu Görevlilerinin ihmal ve kastından kaynaklanan zararlar; zarar verenlere ivedilikle, mutlaka rücu ettirilmelidir.

-Yolsuzluklarla ilgili yapılan her tür ihbar ve şikâyetler Kamu Kurumları tarafından ve adli makamlar tarafından titizlikle incelenmeli, mutlak sonuca bağlanmalı, gecikmeye mahal vermeden, varsa bir suç unsuru davalar açılmalı, yolsuzluk davaları acele işler, davalar kapsamında değerlendirilerek karara bağlanmalıdır. Sürüncemede ve zamanaşımına bırakılmamalıdır. Verilen cezalar caydırıcı etki sağlamalıdır. Bu konuda geciken, geciktirilen adalet “adalet” değildir.

-Kamu Kurumları ve Yerel Yönetimlerde vatandaşlara verilen hizmetler kapsamında; kanunların ve ilgili kurumların yetkili kurullarının belirlediği gelir ücret tarifesi dışında vatandaşlardan ücret alınmamalıdır. Belirlenen tarifeler dışında vatandaştan ücret talep edilmesi rüşvettir, yolsuzluktur. Bu durumla karşılaşan her vatandaş ilgili kurumlara ihbarda bulunmalı ve yolsuzlukla mücadeleye katkı sağlamalıdır.

- Kamu Görevlilerinin mal varlıkları, bildirimleri etkin, gerçekçi bir şekilde yapılmalı., yaptığı görev ve aldığı ücrete uygun olmayan yaşam lüksü, mal varlığı artışı, zenginleşmesi olan kişilerin bu durumu soruşturulmalıdır.

-Toplum yolsuzluklar ve yolsuzlukla mücadele konusunda bilinçlendirilmeli, eğitilmelidir.

-“Temiz Toplum, Temiz Siyaset” parolası, teması ile kamu spotları ve medyada, eğitim kurumlarında bu husus her zaman ön plana çıkarılarak: yolsuzlukla topyekûn bir mücadele esas alınmalıdır.

Sonuç olarak; Yolsuzluk olan ülkelerde ekonomik büyüme düşmekte, kamu sektörünün verimliliği ve etkinliği azalmakta, gelir eşitsizliği, adaletsizliği, yoksulluk günden güne artmakta, devletin, hükümetlerin harcamalarının bileşimi, bütçeleri bozulmaktadır. Buna benzer birçok etkiyle, halkın devlete olan güven duygusu da sarsılarak; mali, ekonomik, sosyal birçok yönden sorun ve zararlar zincirleme olarak ortaya çıkmaktadır.

Unutmamak gerekir ki; yolsuzluklar bir milletin, toplumun her alanda gerilemesinin, çöküşünün, çürümesinin, yozlaşmasının en önemli nedenlerindendir.

Sevgiyle, saygıyla, dostça kalın…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (4)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 1923tv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Ercan
(21.04.2025 11:21 - #581)
Hırsızlık kötü İyilik iyidir abim Eline sağlık
Hakan GENÇ Ercan Kardeşim teşekkür ederim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 1923tv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Bülent Burnak
(23.04.2025 09:57 - #588)
Kalemine sağlık Gözlerinden öperim. B Burnak
Hakan GENÇ Abi teşekkür ederim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 1923tv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Adnan akoglu
(23.04.2025 10:29 - #589)
Hakan başkanım selamlar olsun
Hakan GENÇ Adnan Bey selamlar
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 1923tv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Muharrem ERGİ
(23.04.2025 12:33 - #592)
Analizleriniz, yorumlarınız ve çözüm önerilerinize, aynen katılıyorum. Teşekkürler, saygılar sunarım.
Hakan GENÇ Muharrem Bey teşekkür ederim.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 1923tv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.