Keşke alışmasaydık!
Yalan söylemeyi
Adam satmayı
Yağcılık yalakalık yapmayı
Hırsızlık yapmayı
Çalıp çırpmayı
Haylazlığı
Çalışıyormuş gibi görünmeyi keşke alışmasaydık!
Sadece bununlada bitmiyor!
Artık
Tutuklanmayı,
Ceza yemeyi,
İtilip kakılmayı,
Hain ile kahramanlığın eşdeğer olduğu algısına,
Vatan ve milleti seviyorum demenin sahteliğine,
Her türlü dini ve milli değerleri kullanıp her türlü yanlış yapma hakkını kendimizde görmeye,
Aynı şeyi karşı tarafa mubah kendimize yapılırsa günah sahtekarlığını,
Yargı ve Ordunun kutsallığı ve tarafsızlığını yitirmeseydik keşke..
Ama daha zor şeyler de var!
Ne demişti Merhum Muhsin Yazıcıoğlu..
"Şehit vermekten daha acı bir şey varsa; o da şehit haberi almaya alıştırılmış bir toplum olmaktır!"
İşte demek istediğimi özeti bu aslında.
Birbirimize saygıyı,
Kişisel çıkar için her türlü yalan dolanı,
Kazanmak veya koltukta kalmak için her türlü entrikaları yapabilmeyi,
Ahlakın çöküşünü acı acı seyreder olduk..
Belki de bu iyi günlerimiz! Neden mi?
Bu kadar değer kaybından sonra elbette iyi şeyler olmaz yani kısa sürede olmaz çok sorunlar hepimizi bekleyipduru.
Demedi demeyin.
Bugünkü zenginliğimiz makamınız şan be şöhretiniz yarın hiç bir işe yaramayabilir.
Tarihte hep böyle olmuştur ve tarih tekerrürden ibarettir.
En vahim alışkanlığımız ne kadar zeki ve akıllı olmanın önemi olmadığını alışmamız oldu.