AYDIN’IN AK YÜZLÜ ŞEHİTLERİ YÂD EDİLECEK

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 20.10.2023 - 22:09, Güncelleme: 20.10.2023 - 22:23
 

AYDIN’IN AK YÜZLÜ ŞEHİTLERİ YÂD EDİLECEK

Milli Mücadele Döneminde vatanı cansiperane savunan Çayyüzü Şehitleri, 22 Ekim Pazar günü Çayyüzü Şehitliği Gönülleri’nin organize edeceği etkinlikle mezarları başında anılacak.
1.Dünya Savaşı’ndan sonra Batı Anadolu’yu işgal eden Yunanlılar, Aydın’da ve birçok noktada Kuvay-ı Milli Birlikleri ile karşılaştı. Aydın’ın efeleri, işgalci Yunanlılara karşı canını dişine takarak savundu. Yunanlılara kan kusturan kahramanlardan birisi olan Yörük Ali Efe’nin işgalcilere karşı başlattığı isyan harekatı gün geçtikçe arttı. 3 yıldan fazla süren bağımsızlık mücadelesinde Aydın’ın efeleri Yunanlılara diz çöktürdü. Yunanlılar 7 Eylül 1922 tarihinde Aydın’ı terk etmişti. 23 Ekim 1920 tarihinde Yunanlıların saldırılarını cansiperane savunan yüreği ve vatan sevdası dünyalara sığmayacak 7 çocuk, şehit oldu. Bu destansı mücadelede adını tarih sayfalarına altın harflerle yazdıran Çayüzü Şehitleri hala hafızalardan silinmiyor. Çayyüzü Şehitleri’nin anısını yaşatmak için kurulan Çayyüzü Şehitliği Gönülleri, şehitlerinin vefatının 104’üncü yıl dönümünde mezarı başında anacak. Aydın’ın Umurlu ilçesinde bulunan şehitlikte düzenlenecek organizasyonda misafirlere Keşkek ikram edilecek. Etkinlik 22 Ekim Pazar günü saat 13.30’da başlayacak. İŞTE O DESTANSI TÜYLER ÜRPERTEN HİKAYE: 1. Dünya savaşı sonrası Yunanlılar 15 Mayıs 1919'da İzmir'i, 27 Mayıs 1919 tarihinde Aydın'ı, 3 Haziran 1919'da Nazilli'yi işgal ettiler. Yörük Ali Efe 16 Haziran 1919 günü Sultanhisar Malgaç Yunan Karakoluna basarak Milli Mücadeleyi başlattı. 1919 yılının Temmuz ayında Aydın ili, Umurlu Beldesi Çayyüzü Mahallesi’nde Milli Aydın Alayı’nı kurdu. Yunan ordusu komutanı miralay Sarıyanis sık sık Çayyüzü Mahallesi’ne karşı saldırılar düzenliyor, her seferinde cepheyi kahramanca savunan milis kuvvetlerinin şiddetli savunması ile karşılaşıyor, bozguna uğrayarak geri dönüyordu. Aynı zamanlarda yurdun kuzeyinde 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa Samsun'a çıkmış, 22 Haziran 1919'da Amasya Genelgesi'ni yayımlamış ve 23 Temmuz-7 Ağustos 1919'da Erzurum Kongresi'ni toplamıştı. Yunan ordusu için Çayyüzü köyünü ele geçirmek, Milli Aydın Alayı'nı dağıtmak çok önemliydi. Zira Anadolu içlerine girebilmek için Çayyüzü seddini aşması gerekiyordu. Her zaman ki gibi 23 Ekim 1919 tarihinde yine bütün kuvvetleriyle hücuma geçti; fakat yine hüsrana uğradı. Çayyüzü Mahallesi Taşlı Gedik mevkiinde Trablusgarplı Teğmen Ali Gazban komutasında kahramanca savaşan 10 gönüllü çocuk tüm Yunan kuvvetlerini geri püskürttü. Yunan ordusu yine çok kayıp vermişti. Sağ kalan piyadelerini geri çekti. Umurlu Köknar Çamları mıntıkasındaki topçu bataryasına Taşlı Gedik Tepesini dövmelerini emretti. Yunan Topçu Bataryası, Umurlu Taşlı Gedik mevzilerine ateş etmeye başladı. Trablusgarplı Teğmen Ali Gazban Bey, ilerisine, gerisine düşen top mermilerine aldırış etmeden 10 kahraman çocuğumuzla birlikte Yunan Piyadelerine kan kusturuyordu. Bir anda ne olduğunu anlamadan müthiş, korkunç gürültü ve sarsantının içinde kalıverdi. Mevzileri sallanmış, Taşlı Gedik Tepesi yerinden oynamıştı. Gözleri karardı. Sarsıla sarsıla sağına baktı. Arslanlar gibi savaşan 10 gençten 7 tanesini yerinde göremedi. Ne olmuştu, neler oluyordu? Ayyüzlü gençler nereye gitmişti? Üzerine havadan et parçaları yağıyordu. Mevzinin ortasında büyük bir çukur açılmış, parçalar çukurun içine, kenarlarına, çalıların, ağaçların üstüne serpilmişti. Çevresi et mahşeriydi sanki. 7 kahraman çocuk, paramparça olmuştu. Kısa zamanda Eğrikavak Mevzii Kumandanı Ulalı İdris Bey, Teğmen Ragıp Bey ve Karaköy üzerinden Danışmentli İsmail Efe yardım için geldiler. Topların desteğinde tekrar ilerlemeye çalışan Yunan piyadelerini püskürttüler. Ama olan olmuş, Yedi Kahraman Çocuk şehit düşmüştü... Daha sonra Yörük Ali Efe ile Teğmen Zekai Bey Taşlı Gedik Mevziisine geldiler. Teğmen Zekai Bey, “Şehitlerimizi götürüp Çayyüzü Köyünde defnedelim” dedi. Trablusgarplı Teğmen Ali Gazban Bey; “Birinin bile el kadar parçası yok, bunları nasıl defnedeceğiz” diye dertlendi. Yörük Ali Efe, “Karargaha inelim, Yedi Harar (Büyük Çuval) göndereceğim. Çocukların bulabildiğiniz parçalarını toplayın, hararlara doldurun, harar içinde defnedelim.” dedi. Felaketi duyan köylüler de Taşlı Gedik Mevziine gelmişti. Bulabildikleri parçaları hararlara doldurdular. Köye doğru inmeye başladılar. Hararların bir tanesini de Çete Ayşe ile Çete Kübra Efe taşıdı. Çayyüzü köyünün mezarlığının güneyine yan yana 7 tane kayrak taş koydular. Her birinin üstüne de birer harar yerleştirdiler. Çuvallardan halen şehitlerimizin kanı sızmaktaydı. Her harardaki parçalar bir şehide ait değildi. Her bir hararda hepsinin parçalarından vardı.  Şehitlerin cenaze namazını Milli Aydın Alayı Müftüsü Esat Hoca (İleri) kıldırdı. Namazdan sonra Yörük Ali Efe'nin açtırdığı 7 çukura birer harar olarak tek tek indirdiler. Çukurların üstüne toprakla örttüler. 7 Çocuğun defnedildiği yere “Çayyüzü Şehitliği” dediler. 1920 yılının Mart ayında Teğmen Zekai Bey, şehitlerimiz için “Efe, şu acıklı ve garip halimizden bizden sonrakilere yıldız gibi bir nişane kalması için buraya bir abide dikelim” dedi. Karacasu ilçesinin Geyre Beldesinde bir mermer abide yaptırdılar. Umurlu, Yunan askerinin işgalinde olduğu için köy yolunu kullanamadılar. Çakallık tarafından dağların arkasından, Onmaz Tepe'den Çayyüzü köyüne getirdiler. Abideyi, Şehitleri defnettikleri alana diktiler. Abidenin üst kısmana "Vatan için ölenler burada yatıyor. Milli Aydın Alayı Mart 336" yazdırdılar. Bu şehitlik, Kurtuluş Savaşı devam ederken yapılan ilk şehitlik, Abide de ilk ve tek abidedir.
Milli Mücadele Döneminde vatanı cansiperane savunan Çayyüzü Şehitleri, 22 Ekim Pazar günü Çayyüzü Şehitliği Gönülleri’nin organize edeceği etkinlikle mezarları başında anılacak.

1.Dünya Savaşı’ndan sonra Batı Anadolu’yu işgal eden Yunanlılar, Aydın’da ve birçok noktada Kuvay-ı Milli Birlikleri ile karşılaştı. Aydın’ın efeleri, işgalci Yunanlılara karşı canını dişine takarak savundu. Yunanlılara kan kusturan kahramanlardan birisi olan Yörük Ali Efe’nin işgalcilere karşı başlattığı isyan harekatı gün geçtikçe arttı. 3 yıldan fazla süren bağımsızlık mücadelesinde Aydın’ın efeleri Yunanlılara diz çöktürdü. Yunanlılar 7 Eylül 1922 tarihinde Aydın’ı terk etmişti.

23 Ekim 1920 tarihinde Yunanlıların saldırılarını cansiperane savunan yüreği ve vatan sevdası dünyalara sığmayacak 7 çocuk, şehit oldu. Bu destansı mücadelede adını tarih sayfalarına altın harflerle yazdıran Çayüzü Şehitleri hala hafızalardan silinmiyor. Çayyüzü Şehitleri’nin anısını yaşatmak için kurulan Çayyüzü Şehitliği Gönülleri, şehitlerinin vefatının 104’üncü yıl dönümünde mezarı başında anacak. Aydın’ın Umurlu ilçesinde bulunan şehitlikte düzenlenecek organizasyonda misafirlere Keşkek ikram edilecek. Etkinlik 22 Ekim Pazar günü saat 13.30’da başlayacak.

İŞTE O DESTANSI TÜYLER ÜRPERTEN HİKAYE:

1. Dünya savaşı sonrası Yunanlılar 15 Mayıs 1919'da İzmir'i, 27 Mayıs 1919 tarihinde Aydın'ı, 3 Haziran 1919'da Nazilli'yi işgal ettiler. Yörük Ali Efe 16 Haziran 1919 günü Sultanhisar Malgaç Yunan Karakoluna basarak Milli Mücadeleyi başlattı. 1919 yılının Temmuz ayında Aydın ili, Umurlu Beldesi Çayyüzü Mahallesi’nde Milli Aydın Alayı’nı kurdu. Yunan ordusu komutanı miralay Sarıyanis sık sık Çayyüzü Mahallesi’ne karşı saldırılar düzenliyor, her seferinde cepheyi kahramanca savunan milis kuvvetlerinin şiddetli savunması ile karşılaşıyor, bozguna uğrayarak geri dönüyordu. Aynı zamanlarda yurdun kuzeyinde 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa Samsun'a çıkmış, 22 Haziran 1919'da Amasya Genelgesi'ni yayımlamış ve 23 Temmuz-7 Ağustos 1919'da Erzurum Kongresi'ni toplamıştı.

Yunan ordusu için Çayyüzü köyünü ele geçirmek, Milli Aydın Alayı'nı dağıtmak çok önemliydi. Zira Anadolu içlerine girebilmek için Çayyüzü seddini aşması gerekiyordu. Her zaman ki gibi 23 Ekim 1919 tarihinde yine bütün kuvvetleriyle hücuma geçti; fakat yine hüsrana uğradı. Çayyüzü Mahallesi Taşlı Gedik mevkiinde Trablusgarplı Teğmen Ali Gazban komutasında kahramanca savaşan 10 gönüllü çocuk tüm Yunan kuvvetlerini geri püskürttü. Yunan ordusu yine çok kayıp vermişti. Sağ kalan piyadelerini geri çekti. Umurlu Köknar Çamları mıntıkasındaki topçu bataryasına Taşlı Gedik Tepesini dövmelerini emretti. Yunan Topçu Bataryası, Umurlu Taşlı Gedik mevzilerine ateş etmeye başladı. Trablusgarplı Teğmen Ali Gazban Bey, ilerisine, gerisine düşen top mermilerine aldırış etmeden 10 kahraman çocuğumuzla birlikte Yunan Piyadelerine kan kusturuyordu.

Bir anda ne olduğunu anlamadan müthiş, korkunç gürültü ve sarsantının içinde kalıverdi. Mevzileri sallanmış, Taşlı Gedik Tepesi yerinden oynamıştı. Gözleri karardı. Sarsıla sarsıla sağına baktı. Arslanlar gibi savaşan 10 gençten 7 tanesini yerinde göremedi. Ne olmuştu, neler oluyordu? Ayyüzlü gençler nereye gitmişti?

Üzerine havadan et parçaları yağıyordu. Mevzinin ortasında büyük bir çukur açılmış, parçalar çukurun içine, kenarlarına, çalıların, ağaçların üstüne serpilmişti. Çevresi et mahşeriydi sanki. 7 kahraman çocuk, paramparça olmuştu. Kısa zamanda Eğrikavak Mevzii Kumandanı Ulalı İdris Bey, Teğmen Ragıp Bey ve Karaköy üzerinden Danışmentli İsmail Efe yardım için geldiler. Topların desteğinde tekrar ilerlemeye çalışan Yunan piyadelerini püskürttüler. Ama olan olmuş, Yedi Kahraman Çocuk şehit düşmüştü...

Daha sonra Yörük Ali Efe ile Teğmen Zekai Bey Taşlı Gedik Mevziisine geldiler. Teğmen Zekai Bey, “Şehitlerimizi götürüp Çayyüzü Köyünde defnedelim” dedi. Trablusgarplı Teğmen Ali Gazban Bey; “Birinin bile el kadar parçası yok, bunları nasıl defnedeceğiz” diye dertlendi. Yörük Ali Efe, “Karargaha inelim, Yedi Harar (Büyük Çuval) göndereceğim. Çocukların bulabildiğiniz parçalarını toplayın, hararlara doldurun, harar içinde defnedelim.” dedi. Felaketi duyan köylüler de Taşlı Gedik Mevziine gelmişti. Bulabildikleri parçaları hararlara doldurdular. Köye doğru inmeye başladılar. Hararların bir tanesini de Çete Ayşe ile Çete Kübra Efe taşıdı. Çayyüzü köyünün mezarlığının güneyine yan yana 7 tane kayrak taş koydular. Her birinin üstüne de birer harar yerleştirdiler. Çuvallardan halen şehitlerimizin kanı sızmaktaydı. Her harardaki parçalar bir şehide ait değildi. Her bir hararda hepsinin parçalarından vardı. 

Şehitlerin cenaze namazını Milli Aydın Alayı Müftüsü Esat Hoca (İleri) kıldırdı. Namazdan sonra Yörük Ali Efe'nin açtırdığı 7 çukura birer harar olarak tek tek indirdiler. Çukurların üstüne toprakla örttüler. 7 Çocuğun defnedildiği yere “Çayyüzü Şehitliği” dediler.

1920 yılının Mart ayında Teğmen Zekai Bey, şehitlerimiz için “Efe, şu acıklı ve garip halimizden bizden sonrakilere yıldız gibi bir nişane kalması için buraya bir abide dikelim” dedi. Karacasu ilçesinin Geyre Beldesinde bir mermer abide yaptırdılar. Umurlu, Yunan askerinin işgalinde olduğu için köy yolunu kullanamadılar. Çakallık tarafından dağların arkasından, Onmaz Tepe'den Çayyüzü köyüne getirdiler. Abideyi, Şehitleri defnettikleri alana diktiler. Abidenin üst kısmana "Vatan için ölenler burada yatıyor. Milli Aydın Alayı Mart 336" yazdırdılar. Bu şehitlik, Kurtuluş Savaşı devam ederken yapılan ilk şehitlik, Abide de ilk ve tek abidedir.

Aydın HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere Ek Video
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 1923tv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.