TÜRKİYE’NİN İLK TEMATİK DENİZ TİCARET TARİHİ MÜZESİ’NE YOĞUN İLGİ

Unesco Dünya Mirası Geçici Listesi’nde Yer Alan Güvercinada Kalesi’nin Ev Sahipliği Yaptığı Türkiye’nin İlk Deniz Ticaret Tarihi Müzesi Yoğun İlgi Görüyor. İçerisinde Roma Döneminden Osmanlı’ya Kadar Geniş Bir Tarihi Döneme İlişkin Eserlerin Sergilendiği Müzeyi Açıldığı Günden Bu Yana Geçen 1,5 Aylık Sürede 3 Bin 803 Kişi Ziyaret Etti.

Türk turizminin amiral gemisi Kuşadası’nda Başkan Ömer Günel tarafından kente yeni turistik rotalar kazandırmak amacıyla 18 Ekim’de Deniz Ticaret Tarihi Müzesi açıldı. Kuşadası’nın simgesi olan ve UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Güvercinada Kalesi’ndeki iç kalede bulunan müzeye, kenti ziyaret etmeye gelen yerli ve yabancı turistler yoğun ilgi gösterdi. Denizcilikle ilgili çeşitli objeler, deniz ticaretinin tarihsel gelişiminde kullanılan ticari eşyalar, balıkçılık aletleri ile sikke, mühür ve biletlerin sergilendiği müze yaklaşık 1,5 ayda 3 bin 803 kişiyi ağırladı. DÜNYANIN EN ZENGİN KOLEKSİYONU Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel ile koleksiyoner Haluk Perk arasında imzalanan protokolle kurulan Deniz Ticaret Tarihi Müzesi “Deniz yaşamı”, “Balıkçılık”, “Ticari mallar”, “Anforalar”, “El kantarları ve ağırlıkları”, “Cep terazileri” ve “Sikkeler” olmak üzere 7 ana bölümden oluşuyor. Müzede, Roma döneminden Osmanlı’ya kadar geniş bir tarihi döneme ilişkin ve çoğu eşsiz eserlerden oluşan koleksiyonlar sergileniyor. Eserlerin konularına göre kronolojik olarak aynı vitrinde sergilendiği müzede yer alan koleksiyonlardan el kantarları ve ağırlıkları koleksiyonu, dünyanın en zengin el kantarı ve ağırlıkları koleksiyonu olma özelliğini taşıyor. “TURİZM GELİRLERİMİZ ARTIYOR” Türkiye ve Kuşadası’na çok önemli bir müze kazandırdıklarını belirten Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, “Göreve geldiğimiz günden bu yana geçen sürede kentimizde turizmi 12 aya çıkarmak için çalışıyoruz. Kruvaziyer turizminin Akdeniz’deki en önemli limanı olan kentimizde, yeni kültürel rotaların bulunması gemiyle gelen turistin merkezde daha fazla zaman geçirmesi anlamına geliyor. Bu da kent ekonomisinin turizm pastasından daha büyük dilim alması demek. İlerleyen dönemde Kuşadası’na farklı kültürel rotalar kazandırmaya devam edeceğiz” diye konuştu.