2023 yılı Yerel Seçim Sonuçları son derece sürpriz sonuçlar ortaya çıkardı. Cumhuriyet Halk Partisi sandıktan birinci parti olarak çıktı.
Seçim sonuçları muhalefet açısından bir zafer olarak kabul görse de; aslında ülkenin geleceği ve sorunlarının çözümü konusunda muhalefete büyük bir sorumluluk yüklemiştir.
Seçim zaferi; bir kesim tarafından partideki lider değişimine, bazı kesimler tarafından ise; halkın yaşadığı özellikle ekonomik sorunlar karşısında iktidara verilen bir ikaz, ders olarak algılandı.
Haliyle bu durum; muhalefet açısından "Yerelden Genel iktidara yürüyüş yolunda umutlar ortaya çıkardı.
Umutları yükselen halk; İçinde bulunduğu sosyo-psikolojik-ekonomik sorunlara bağlı olarak, güçlü sağlam, ülke gerçekleriyle bütünlük arz eden; Siyaset Mücadelesi ve bu mücadelenin esaslarını kapsayan " Siyaset Stratejisi" belirlenmesi beklentisi içerisine girdi.
Ülkemizde var olan siyasî gerginlik ve çatışmaların azalması, normalleşme de bu beklentiler arasındaydı.
Halkın beklentilerine bağlı olarak; Yerel Seçimler sonrası Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Lideri Özgür ÖZEL' in yumuşak, çatışma görüntüsü vermeyen, normalleşme adımlarını izledik. Bu kapsamda; bunların en önemlisi Cumhurbaşkanı ile normalleşme konusundaki görüşmeleri, karşılıklı ziyaretler, yine mecliste karşılıklı yapılan jestler, ayakta karşılamalar ön plana çıktı. Halk nezdinde bunlar olumlu olarak karşılandı.
SONRA NE OLDU?
Özgür ÖZEL' in Amerika ziyareti,
MİT Başkanı ile yaptığı toplantı,
Devlet BAHÇELİ'nin terörist başı, bebek katiline Ev hapsi, PKK terör örgütüne silah bırakma çağrısı yapılması, buna ilişkin talep ve açıklamaları,
CHP Liderinin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş başkanını ziyareti, burada Kürt sorunun çözümüne ilişkin açıklamaları,
TUSAŞ'a yapılan terör saldırısı,
Esenyurt Belediyesi, Mardin Büyükşehir Belediyesi ve bazı belediyelere peş peşe kayyum atanması,
Esenyurt Belediye Başkanının tutuklanması,
Kayyum ve tutuklama tepkileri ve olayları,
CHP Liderinin kayyum sonrası Mardin Büyükşehir Belediye Başkanına destek ziyareti,
Ekrem İMAMOĞLU'nun Kasrı Kanco ve Ahmet TÜRK' ü ziyareti,
DEM Partililerin İmralı ziyareti, Mecliste Grubu bulunan Siyasi Partiler ile görüşmesi,
Suriye’de ESAD Rejimin devrilmesi, yeni bir yönetimin gelmesi,
Ülkemizdeki Suriyelilerin dönüşü konusundaki tartışmalar,
-Asgari Ücret ve Emekli Maaşları Zammı tartışması, halkın canı burnunda bunlara odaklanmış iken; Ekrem İMAMOĞLU'nun "Ahmak Davası" ve bu davaya ilişkin tartışmalar ortaya çıktı. Bu dava ile ilgili söz, laf kavgası başladı. Bu dava ve sonrası açılan yeni davalar gündeme oturdu.
BİTMEDİ!
Yeni gündemler yaratmada maharetli ülkemde;
Yolsuzluk iddialarıyla Beşiktaş Belediyesine operasyon yapıldı, Belediye başkanı tutuklandı.
ÜMİT ÖZDAĞ tutuklandı.
Gezi Olayları ile ilgili geriye dönük soruşturma ve tutuklamalar başladı.
Bolu'da bir otel yangınında 78 vatandaşımız hayatını kaybetti. Yandı. Kim sorumlu tartışmaları yapıldı.
Tüm bu gelişmeler olurken Cumhuriyet Halk Partisi bu haftaki haftalık grup toplantısında; partinin gelecekte yürüteceği siyasete dair" Yol Haritası" ve bu harita içerisinde yer alacak bazı hususları açıkladı.
Nihayetinde Gazeteci Barış PEHLİVAN, Serhan ASKER ve Seda SELEK' in İMAMOĞLU Davası Bilirkişisinin ses kayıtları ve görüşmelerinin gazetecilik faaliyetleri kapsamında haber yapılarak kamuoyu ile paylaşması gündeme düştü gözaltı ve soruşturma süreci başladı.
Görüyor musunuz? Bu ülkede gündem ne kadar, hızlı değişken. Yazmayı, okumayı çok seven bir kişi olarak; yazarken, yoruldum. Bunaldım.
Tüm bunlar olurken; bu gündem ve gelişmelere mahkûm olan, birçok sorunla boğuşan, siyasî kutuplaşma ve gerginlikten bıkmış, usanmış halk ne yapsın?
Tam bir muamma, çıkmaz sokak içerisine, kutuplaşmış bir vaziyette; bir kalıba, düzene, sokulmuş, hapis edilmiş gibiyiz.
Duygularımıza, düşüncelerimize pranga vurulmuş, siyasi bir hipnoz ile karşı karşıyayız.
Halk bu prangadan, hipnozdan nasıl kurtulur.
Devlet gücünü her yönüyle ele geçirmiş olan İktidar partisinin Siyaset Stratejisinin yukarıda yazdığım olaylar çerçevesinde ne olduğu gayet açıktır.
Bu stratejinin en önemli, temel ayaklarından birinin normalleşmeden öte, bir gerginlik, kutuplaşma ile safları koruma, sıklaştırma olduğu aşikardır.
Ya muhalefetin Siyaset Stratejisi?
Ekrem İMAMOĞLU'nun
“Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber ya hiçbirimiz.” sloganı yeterli olacak mıdır?
Yoksa bu slogan Ekrem İMAMOĞLU'nun siyasi geleceği adına, muhalefeti kendi etrafında toplamaya yönelik siyasi bir strateji, taktik midir?
Bunun muhalefet içerisinde gelecek adına sıkıntı yaratma ihtimali olabilir mi?
Bekleyip görelim.
Saygıyla, sevgiyle kalın.