Önder Yıldırımcan
Köşe Yazarı
Önder Yıldırımcan
 

“BİZİM ÇOCUKLARDAN DUYDUM DAİRE BAŞKANLIĞI”

En tilt olduğum şeydir , kafasının basmadığı konuda ahkam kesenler ve köşe yazısı görünümlü zırvalar. Severim , kafamın bastığı konuda yazmayı , doğal olarak yüksek perdeden , oktavlı , Pavorotti özgüveni ile. İşte bu özgüven ile muhataplarına önerimi sunarak konuyu açayım. Şudur teklifim, Aydın BŞB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığının ismini , “Bizim Çocuklardan Duydum Daire Başkanlığı “olarak değiştirin. Neden “Bizim Çocuklardan Duydum Daire Başkanlığı” yazının sonunda. Değiştirin , değiştirin ki yok saydığınız kurumsal kimlik muhabbeti toptan ortadan kalksın. *** Meseleyi son günlerin hararetli bir mevzusu ile açıklayayım. Malum bir zamanlar sayın Çerçioğlu’nun pek sevdiği bir yazardı Ergun Poyraz.  Özlem hanım , yan yana verdikleri pozlarda , yazarın muhabbetle kavradığı kitaplarını objektiflere göstererek en içten gülümsemesiyle tanıtımına katkıda bulunurdu. Çocuklar filan büyükşehirde çalışmakta , yani bildiğiniz dosta da düşmana da korku salıyorlar. Ne olduysa oldu , çok da ilgilenmiyorum o tarafıyla yazan yazdı zaten. İlgilendirmiyor zira , memlekete faydası yok. Beni ilgilendiren tarafı Ergun Poyrazın yenilir , yutulur olmayan iddialarına karşı başkan hanımın “zerre kadar umurumda değil , işime gücüme bakıyorum yargıda görüşürüz “ tavrının birkaç şahsi hesapta açıklanması. Yazarsın resmi basın açıklamanı iki paragraf bitti. Şahsi hesaplardan bu tür icraatlar meselenin üzerinde tepinenin sadece sayısını arttırır. Hemen söyleyeyim şahsi fikrim , o yok artık dediğimiz malum iddialar Özlem hanıma yapışmaz . 7 yıl yakınında çalıştım az biraz tanırım , olmaz , gülerler yani.  Ha vefa rezervleri zayıftır , çabuk gaza gelir , çabuk harcar , “Uçurtmayı Vurmasınlar” filmindeki hapishane müdürü gibi daire başkanını taşeron işçiye , müdürü sekreterine , sekreteri şoföre , şoförü güvenlikçiye denetlettirir falan filan , e bunlarda suç değil , tarz. Ama o iddialar tutmaz. *** Basın yayının kurumsal kimlik meselesine devam edelim. Basın Yayın Dairesinin başındaki arkadaşın samimi olduğunu düşünüyorum. Tersi bir garip olur. Bir şahsi  hesaptan başkanın çok mümtaz ve çalışkan olduğu , Aydın’a çok önemli yatırımları kazandırmak için planlama içinde olduğunu okuyorum. Acaba basın açıklaması mı yapıldı diyerek maillerime bakıyorum , yok. Sevgili Onur Arazsu’ya soruyorum o da kaynağını bilmiyor , adam samimi. ASKİ ile Fen İşleri Daire Başkanlığı ile ilgili rakamların yer aldığı doğru yada yanlış ama az çok donanımlı görünen adamların sosyal medya eleştirilerine , aynı şahsi hesaplardan  alaycı , konu ile alakasız cevaplar verilirken , maillerime bakıp büyükşehirin cevap hakkının bu arkadaşlara devredildiğini görüyorum , millet gülüyor. Özlem başkan hatırlayacaktır. İçinde rakam , oran geçen her eleştiriye ilgili daire başkanlarıyla en az iki saat çalışır ve kamuoyuna servis ettirirdi. Şimdi Basın yayından ağırlıklı olarak makam ziyaretlerinin dayanılmaz hafifliği ve fotoları sahne alıyor. Diğer işler arkadaşlarda. *** Ramazan ayındayız buna da şükür. Görünen o ki ,şahsi hesaplardan büyükşehirin malumatlarını takip etmeye devam edeceğiz. Aman diyeyim , Aydın’da hava sıcaklıkları birkaç gün çok keskin düşecekmiş.  Bu arkadaşlarımızdan birisi hasta filan olup yatağa düşerse , bizimde , büyükşehirin de hali harap olur , naçar kalırız. Diğer gönül dostu arkadaşımız grip filan olursa sayın başkana kim soru soracak , düşününce bile irkiliyorum. *** Ciddi olalım tamam. “Attın , tuttun çözüm yok” demeyin   Bunlarda benden 7 yılın vefası basın tüyoları olsun. Basın yayın dairesini , büyükşehirin kurumsal kimliğine uygun kullanmak saygınlığı arttırır , her aklı evvel istediğini yazamaz , yazarsa tek kanaldan cevabını alıp yargıya çıkacağını bilir. Saçma sapan meselelere bir sürü adamı da dahil etmemiş olursunuz , dolayısıyla iftira ve abuk sabuk iddia varsa  memleketin tekmiline duyurmamış olursunuz. Ha basın camiasında adamın olmasın mı? Olmayan siyasetçi var mı , olsun tabi , olsun da ayarını  , karatını iyi ölç , ne demiş eskiler temsilen , “Öğürmesini bilmeyen köpek sürüye kurt getirir”. Öyle yazsın ki , toplum içinde öyle ağırlığı olsun ki karşıdaki adam kalitenin karşısında komplekse girsin.  Basında çalıştırdığın arkadaşlara dikkat et , aralarında adaletsizlik yapma yoksa herkes farklı yerde farklı nota basar. Arada bir takdir et , söyle , selam yollama , motivasyon , takım işidir bu.  Basın yayın çalışanlarını , dışardaki  basın mensuplarının yanında eleştirme , dışardaki adamların yüzde 80’i sizin elemanların yaptıkları işi beceremez atıp tuttukları hikayedir ve sinek ikili sadece iskambil kağıdında olur , ilgili daire başkanına direksiyonu ver  arkasında dur.  Bence bunlar önemli. *** Fazla uzamasın, kendimle çelişmeyeyim.  Yazının başında belirtmiştim , yazının sonunda anlatacağım , basın yayın dairesinin ismini “Bizim Çocuklardan Duydum” daire başkanlığı yapınız demiştim. Şuradan ilham aldım. 2016’daki hain Fetocu darbe girişimini Cumhurbaşkanımız , “Eniştemden öğrendim” deyince devletin kurumsal kimliği ile ilgili epey bir mizah ve caps konusu olmuştu. E büyükşehirin basın yayın dairesi de hazır bypas olmuş gibi görünürken , sayın başkanda bazı malumatları “bizim çocuklardan duydum” tarzıyla devam ederse ,  “Bizim Çocuklardan Duydum Daire Başkanlığı” Aydınımıza hayırlı olsun diyelim. Yalnız yedeklemeyi unutmayalım. Hastalık var sağlık var….
Ekleme Tarihi: 18 Mart 2025 - Salı
Önder Yıldırımcan

“BİZİM ÇOCUKLARDAN DUYDUM DAİRE BAŞKANLIĞI”

En tilt olduğum şeydir , kafasının basmadığı konuda ahkam kesenler ve köşe yazısı görünümlü zırvalar.

Severim , kafamın bastığı konuda yazmayı , doğal olarak yüksek perdeden , oktavlı , Pavorotti özgüveni ile.

İşte bu özgüven ile muhataplarına önerimi sunarak konuyu açayım.

Şudur teklifim,

Aydın BŞB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığının ismini , “Bizim Çocuklardan Duydum Daire Başkanlığı “olarak değiştirin. Neden “Bizim Çocuklardan Duydum Daire Başkanlığı” yazının sonunda.

Değiştirin , değiştirin ki yok saydığınız kurumsal kimlik muhabbeti toptan ortadan kalksın.

***

Meseleyi son günlerin hararetli bir mevzusu ile açıklayayım.

Malum bir zamanlar sayın Çerçioğlu’nun pek sevdiği bir yazardı Ergun Poyraz.

 Özlem hanım , yan yana verdikleri pozlarda , yazarın muhabbetle kavradığı kitaplarını objektiflere göstererek en içten gülümsemesiyle tanıtımına katkıda bulunurdu.

Çocuklar filan büyükşehirde çalışmakta , yani bildiğiniz dosta da düşmana da korku salıyorlar.

Ne olduysa oldu , çok da ilgilenmiyorum o tarafıyla yazan yazdı zaten.

İlgilendirmiyor zira , memlekete faydası yok.

Beni ilgilendiren tarafı Ergun Poyrazın yenilir , yutulur olmayan iddialarına karşı başkan hanımın “zerre kadar umurumda değil , işime gücüme bakıyorum yargıda görüşürüz “ tavrının birkaç şahsi hesapta açıklanması.

Yazarsın resmi basın açıklamanı iki paragraf bitti. Şahsi hesaplardan bu tür icraatlar meselenin üzerinde tepinenin sadece sayısını arttırır.

Hemen söyleyeyim şahsi fikrim , o yok artık dediğimiz malum iddialar Özlem hanıma yapışmaz . 7 yıl yakınında çalıştım az biraz tanırım , olmaz , gülerler yani.

 Ha vefa rezervleri zayıftır , çabuk gaza gelir , çabuk harcar ,

“Uçurtmayı Vurmasınlar” filmindeki hapishane müdürü gibi daire başkanını taşeron işçiye , müdürü sekreterine , sekreteri şoföre , şoförü güvenlikçiye denetlettirir falan filan , e bunlarda suç değil , tarz.

Ama o iddialar tutmaz.

***

Basın yayının kurumsal kimlik meselesine devam edelim.

Basın Yayın Dairesinin başındaki arkadaşın samimi olduğunu düşünüyorum. Tersi bir garip olur.

Bir şahsi  hesaptan başkanın çok mümtaz ve çalışkan olduğu , Aydın’a çok önemli yatırımları kazandırmak için planlama içinde olduğunu okuyorum.

Acaba basın açıklaması mı yapıldı diyerek maillerime bakıyorum , yok. Sevgili Onur Arazsu’ya soruyorum o da kaynağını bilmiyor , adam samimi.

ASKİ ile Fen İşleri Daire Başkanlığı ile ilgili rakamların yer aldığı doğru yada yanlış ama az çok donanımlı görünen adamların sosyal medya eleştirilerine , aynı şahsi hesaplardan  alaycı , konu ile alakasız cevaplar verilirken , maillerime bakıp büyükşehirin cevap hakkının bu arkadaşlara devredildiğini görüyorum , millet gülüyor.

Özlem başkan hatırlayacaktır. İçinde rakam , oran geçen her eleştiriye ilgili daire başkanlarıyla en az iki saat çalışır ve kamuoyuna servis ettirirdi. Şimdi Basın yayından ağırlıklı olarak makam ziyaretlerinin dayanılmaz hafifliği ve fotoları sahne alıyor. Diğer işler arkadaşlarda.

***

Ramazan ayındayız buna da şükür. Görünen o ki ,şahsi hesaplardan büyükşehirin malumatlarını takip etmeye devam edeceğiz.

Aman diyeyim , Aydın’da hava sıcaklıkları birkaç gün çok keskin düşecekmiş.

 Bu arkadaşlarımızdan birisi hasta filan olup yatağa düşerse , bizimde , büyükşehirin de hali harap olur , naçar kalırız. Diğer gönül dostu arkadaşımız grip filan olursa sayın başkana kim soru soracak , düşününce bile irkiliyorum.

***

Ciddi olalım tamam. “Attın , tuttun çözüm yok” demeyin   Bunlarda benden 7 yılın vefası basın tüyoları olsun.

Basın yayın dairesini , büyükşehirin kurumsal kimliğine uygun kullanmak saygınlığı arttırır , her aklı evvel istediğini yazamaz , yazarsa tek kanaldan cevabını alıp yargıya çıkacağını bilir. Saçma sapan meselelere bir sürü adamı da dahil etmemiş olursunuz , dolayısıyla iftira ve abuk sabuk iddia varsa  memleketin tekmiline duyurmamış olursunuz.

Ha basın camiasında adamın olmasın mı? Olmayan siyasetçi var mı , olsun tabi , olsun da ayarını  , karatını iyi ölç , ne demiş eskiler temsilen , “Öğürmesini bilmeyen köpek sürüye kurt getirir”. Öyle yazsın ki , toplum içinde öyle ağırlığı olsun ki karşıdaki adam kalitenin karşısında komplekse girsin.

 Basında çalıştırdığın arkadaşlara dikkat et , aralarında adaletsizlik yapma yoksa herkes farklı yerde farklı nota basar. Arada bir takdir et , söyle , selam yollama , motivasyon , takım işidir bu.

 Basın yayın çalışanlarını , dışardaki  basın mensuplarının yanında eleştirme , dışardaki adamların yüzde 80’i sizin elemanların yaptıkları işi beceremez atıp tuttukları hikayedir ve sinek ikili sadece iskambil kağıdında olur , ilgili daire başkanına direksiyonu ver  arkasında dur.  Bence bunlar önemli.

***

Fazla uzamasın, kendimle çelişmeyeyim.

 Yazının başında belirtmiştim , yazının sonunda anlatacağım , basın yayın dairesinin ismini “Bizim Çocuklardan Duydum” daire başkanlığı yapınız demiştim.

Şuradan ilham aldım. 2016’daki hain Fetocu darbe girişimini Cumhurbaşkanımız , “Eniştemden öğrendim” deyince devletin kurumsal kimliği ile ilgili epey bir mizah ve caps konusu olmuştu.

E büyükşehirin basın yayın dairesi de hazır bypas olmuş gibi görünürken , sayın başkanda bazı malumatları “bizim çocuklardan duydum” tarzıyla devam ederse ,  “Bizim Çocuklardan Duydum Daire Başkanlığı” Aydınımıza hayırlı olsun diyelim.

Yalnız yedeklemeyi unutmayalım.

Hastalık var sağlık var….

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 1923tv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.