KARAKAŞ: “JES AYDIN’IN NİMETLERİNİ KÜLFETE ÇEVİRİYOR”

Siyaset 08.11.2023 - 13:59, Güncelleme: 08.11.2023 - 14:20
 

KARAKAŞ: “JES AYDIN’IN NİMETLERİNİ KÜLFETE ÇEVİRİYOR”

İYİ PARTİ AYDIN MİLLETVEKİLİ ÖMER KARAKAŞ TBMM KÜRSÜSÜNDE JEOTERMAL SANTRALLERİN AYDIN HALKINA ZARAR VERDİĞİNİ BELİRTTİ. KARAKAŞ, “AYDINIMIZIN DOĞAL KAYNAKLARI BİR NİMET İKEN, BİR KÜLFET HALİNE GELMİŞ DURUMDA” İFADELERİNİ KULLANDI.
"AYDIN HALKI FAYDALANAMIYOR" Karakaş, “Evliya Çelebi’nin ‘Ovalarından bal, dağlarından yağ akar’ diye tarif ettiği güzel Aydınımızın doğal kaynakları bir nimet iken, bir külfet haline gelmiş durumda. Aydın ve çevresinde uzun süredir bir yandan maden ve enerji yatırımlarının sayısı ve kapsamı artarken; yöre halkı da doğal kaynaklarını, yaşam ve tarım alanlarını korumak için ciddi bir mücadele veriyor. Seçim bölgem olan Aydın’da gezerken kimin elini sıksam, kimin kapısını çalsam; herkesin dilinde bir Jeotermal Enerji Santrali. Anlayacağınız, bu santraller tüm Aydın halkının dilinde. Ancak bu santrallerden Aydınlılar yararlanamıyor. Bölgede kurulan santrallerin işletmeleri Aydınlı olmayan, Aydın’a da hiçbir katkısı olmayan enerji şirketlerine verilmiş. Bu santraller sadece elektrik üretiminde kullanılıyor. Başka herhangi bir alanda faaliyetleri, katkıları söz konusu değil. Oysa Aydınımızın kaynakları resmen özel şirketlere peşkeş çekilmiş durumda. Bir zamanlar Heredot’un “Gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü” dediği; tohumu taşa atsan, taşın filizleneceği bu bereketli topraklar, şuanda adeta bir sömürge kültürünün esiri haline gelmiştir” ifadelerini kullandı. "PARA UĞRUNA VERİMLİ TOPRAKLARIMIZDAN OLUYORUZ" Büyük şirketlerin para kazanması uğruna, yerel çiftçilerin topraklarının verimsizleştiğini belirten Karakaş; “Artık Aydınlı bu verimli topraklara tohum ekip, zehir biçer hale geldi. Santrallerin yakınlarındaki köylerde zeytin üretilemez durumda. İncir ise tükendi. Bu köylerde sadece yonca ekimi yapılabiliyor; onun dışında üretilebilen bir şey kalmadı. Köylü perişan, dertli, çaresiz. Bu projeler kağıt üzerinde sanki hiçbir zararı yokmuş gibi gözüküyor. Fakat, ülkemizde her alanda olduğu gibi JES’lerde de ne kurallara uyuluyor ne de yeterli denetim yapılıyor” diye konuştu. "DENETİMDE KAYIRMACILIK" Işıklı KYK yurdunda yaşanan asansör kazasına da değinerek denetleme mekanizmasına da serzenişte bulunan Karakaş; “Yurt asansörleri denetlenmiyor, madenler denetlenmiyor, JES’ler denetlenmiyor. Siz bu memleketteki hangi işi kuralına uygun yapıyor, hangi işi kuralına uygun denetliyorsunuz? Her yerde olduğu gibi denetim de kayırmacılık söz konusu. Şirket sahiplerinin baskısı gerçek denetimin önüne geçiyor” dedi.   ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ DE ANLATTI Aydın'ın en büyük sorunlarından birinin JES'ler olduğunu anlatan Karakaş sorun hakkında da çözüm önerisinde bulundu; “Öncelikle, valiliğin öncülüğünde bir heyet oluşturulmalı. Bu heyette STK ve yöre halkının temsilcileri olmalı. Bu heyet; incelenmesi gereken tüm bölgeleri denetlemeli ve numuneler almalı. Denetleme ve numune sonuçları da şeffaf olarak tüm Aydınlılarla paylaşılmalı. Sürdürülebilir bir yaklaşım benimseyerek, sorunları en aza indirgemek ve jeotermal enerjiyi daha verimli, çevre dostu bir şekilde kullanmak için gayret göstermeliyiz. Unutmayın ki Menderes Aydınımızın can damarıdır. Onu korumak ve gelecek nesillere temiz bir Menderes bırakmak hepimizin asli görevi olmalıdır” ifadelerini kullandı.
İYİ PARTİ AYDIN MİLLETVEKİLİ ÖMER KARAKAŞ TBMM KÜRSÜSÜNDE JEOTERMAL SANTRALLERİN AYDIN HALKINA ZARAR VERDİĞİNİ BELİRTTİ. KARAKAŞ, “AYDINIMIZIN DOĞAL KAYNAKLARI BİR NİMET İKEN, BİR KÜLFET HALİNE GELMİŞ DURUMDA” İFADELERİNİ KULLANDI.

" AYDIN HALKI FAYDALANAMIYOR"

Karakaş, “Evliya Çelebi’nin ‘Ovalarından bal, dağlarından yağ akar’ diye tarif ettiği güzel Aydınımızın doğal kaynakları bir nimet iken, bir külfet haline gelmiş durumda. Aydın ve çevresinde uzun süredir bir yandan maden ve enerji yatırımlarının sayısı ve kapsamı artarken; yöre halkı da doğal kaynaklarını, yaşam ve tarım alanlarını korumak için ciddi bir mücadele veriyor. Seçim bölgem olan Aydın’da gezerken kimin elini sıksam, kimin kapısını çalsam; herkesin dilinde bir Jeotermal Enerji Santrali. Anlayacağınız, bu santraller tüm Aydın halkının dilinde. Ancak bu santrallerden Aydınlılar yararlanamıyor. Bölgede kurulan santrallerin işletmeleri Aydınlı olmayan, Aydın’a da hiçbir katkısı olmayan enerji şirketlerine verilmiş. Bu santraller sadece elektrik üretiminde kullanılıyor. Başka herhangi bir alanda faaliyetleri, katkıları söz konusu değil. Oysa Aydınımızın kaynakları resmen özel şirketlere peşkeş çekilmiş durumda. Bir zamanlar Heredot’un “Gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü” dediği; tohumu taşa atsan, taşın filizleneceği bu bereketli topraklar, şuanda adeta bir sömürge kültürünün esiri haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.

"PARA UĞRUNA VERİMLİ TOPRAKLARIMIZDAN OLUYORUZ"

Büyük şirketlerin para kazanması uğruna, yerel çiftçilerin topraklarının verimsizleştiğini belirten Karakaş; “Artık Aydınlı bu verimli topraklara tohum ekip, zehir biçer hale geldi. Santrallerin yakınlarındaki köylerde zeytin üretilemez durumda. İncir ise tükendi. Bu köylerde sadece yonca ekimi yapılabiliyor; onun dışında üretilebilen bir şey kalmadı. Köylü perişan, dertli, çaresiz. Bu projeler kağıt üzerinde sanki hiçbir zararı yokmuş gibi gözüküyor. Fakat, ülkemizde her alanda olduğu gibi JES’lerde de ne kurallara uyuluyor ne de yeterli denetim yapılıyor” diye konuştu.

"DENETİMDE KAYIRMACILIK"

Işıklı KYK yurdunda yaşanan asansör kazasına da değinerek denetleme mekanizmasına da serzenişte bulunan Karakaş; “Yurt asansörleri denetlenmiyor, madenler denetlenmiyor, JES’ler denetlenmiyor. Siz bu memleketteki hangi işi kuralına uygun yapıyor, hangi işi kuralına uygun denetliyorsunuz? Her yerde olduğu gibi denetim de kayırmacılık söz konusu. Şirket sahiplerinin baskısı gerçek denetimin önüne geçiyor” dedi.

 

ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ DE ANLATTI

Aydın'ın en büyük sorunlarından birinin JES'ler olduğunu anlatan Karakaş sorun hakkında da çözüm önerisinde bulundu; “Öncelikle, valiliğin öncülüğünde bir heyet oluşturulmalı. Bu heyette STK ve yöre halkının temsilcileri olmalı. Bu heyet; incelenmesi gereken tüm bölgeleri denetlemeli ve numuneler almalı. Denetleme ve numune sonuçları da şeffaf olarak tüm Aydınlılarla paylaşılmalı. Sürdürülebilir bir yaklaşım benimseyerek, sorunları en aza indirgemek ve jeotermal enerjiyi daha verimli, çevre dostu bir şekilde kullanmak için gayret göstermeliyiz. Unutmayın ki Menderes Aydınımızın can damarıdır. Onu korumak ve gelecek nesillere temiz bir Menderes bırakmak hepimizin asli görevi olmalıdır” ifadelerini kullandı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 1923tv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.