Her Pazartesi huzurunuza
Bir yazı ile çıkmak artık rutinimizdi,
Ancak geçtiğimiz Pazartesi
Bayramın 2. Günü olduğundan,
Bayram telaşından bu rutini bozduk.
Kaldığımız yerden devam edelim…
Genel siyasette akıl oyunları yaşanıyor,
Ve çok hızlı yaşanıyor…
Ve yine çok uzun bir aradan sonra,
Hamle üstünlüğü muhalefete geçti…
İktidar yargı eliyle
Bu üstünlüğü bozmaya çalışıyor.
Ancak iş çoban matına doğru gidiyor…
Bilenler bilir;
Çoban matı 4 hamledir…
1. Hamle
Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı,
Ve ön seçimde kullanılan 15 milyon 500 bin oy…
2. Hamle Kurultay.
Yarış değil, Barış Kurultayı.
1.5 yıl önce kıran kırana geçen
Kurultaydan sonra,
21. Kurultayın tek adaylı
Ve barış içinde geçmesi;
Özgür Özel’in liderliğini
Ve hamlesinin doğruluğunu göstermiştir…
3. Hamle
27 milyon oyla seçilen
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’ın Karşısına;
30 milyon imzayla çıkmak ki
Bu satırların yazıldığı sırada;
İmza sayısı 9 milyonları geçmişti.
30 milyon imzaya ulaşılacaktır…
4. Hamle ise
Yapılması gereken büyük mitinglerdir…
Ki bu mitingler Türkiye İttifakı
Olma yolunda Cumhur İttifakı dışındaki
Bütün eğilimleri birleştirmiştir…
Maltepe’de 2 milyon 200 bin
Kişinin toplanması;
Bu görkemli mitinglerin habercisidir…
Bu dört hamlenin çok iyi olmasına;
Ekonominin de çok kötü olması eklenince,
Şah mat hali kaçınılmazdır…
Ülkenin bu sarmaldan çıkmasının yolu,
Artık sadece erken seçimdir…
Parti içindeki muhalifler bile,
Artık bu 4 hamleye saygıyla;
Şapka çıkarmaktadır…
İmza vermeyen 17 milletvekilini eleştirmiştik…
Ve bu vekillerden Maraş Vekili
Ali Öztunç ağzını bozarak,
Bana cevap vermişti…
Ne oldu ne geçti aradan,
15 gün geçti mi,
Seve seve öpe öpe…
İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı’na,
İmzayı verdiniz mi…
Verdiniz…
Peki 15 gün önce niye vermediniz…
Çünkü o zaman henüz halk desteğini görmemiştiniz.
Ve artık Kılıçdaroğlu’nun,
Sıradan halini gördünüz…
Haniymiş sizin öngörünüz,
Sizi Truva atları sizi…
Bak bana it diyen Sayın Ali Öztunç;
2006 yılından beri yazarım çizerim,
Ne Sosyal Medyamda,
Ne yazılarımda,
Utanılacak hiçbir şey yazmadım, yapmadım…
Hiçbir yazımdan pişmanlık duymadım…
Hiçbir yazımdan sonra;
Geri vites yapmadım.
Ne söylüyorsam her sözüme sahip çıktım…
Ne derler;
Söz ağızdan çıkana kadar senin esirindir,
Ağızdan çıktıktan sonra sen onun esiri olursun…
Her yazdığım satırın ben arkasındayım…
Hadi şimdi sen de 15 gün önce,
Vermediğin imzanın hesabını ver…
Eğer buna söyleyecek sözün yoksa…
15 gün sonra verdiğin imzanın hesabını ver,
Verdiğin imzaya bari bir sözün olsun…
Gerçi bu satırlarda Ali Öztunç’a yükleniyoruz da,
Asıl Ali Öztunç’a beni jurnalleyen;
Size Kılıç Artığı dedi diye iftira atan,
Özlem Başkan’ı görmezden mi gelelim…
Can çıkar huy çıkmaz derler…
Atla arpayı dövüştürür vallahi,
Pazarlama camiasında çok güzel bir söz vardır;
“Anasını allar pullar,
Babasına yeni gelin diye satar”
Pazarlaması çok iyidir Özlem Başkan’ın,
Ekoldür nokta…
Türlü türlü pazarlama tekniklerini bilir;
Pazarlamayacağı hiçbir nesne yoktur…
İnsan dahil…
Ona göre her şeyin, herkesin
Bir bedeli vardır.
Ona göre bedeli ödenen her şey,
Alınır, satılır…
Hatta hatta, az daha ileri gideyim;
Yaşam biçimi bu motto üzerine kuruludur…
Bu yaşam biçimi,
Sınırsız gücün eseridir…
Ama işte
Bazen karşısına çetin cevizler çıkınca;
Agresifleşiyor, acımasızlaşıyor, saldırganlaşıyor…
Orantısız güç kullanıyor,
Yok edinceye kadar…
Halbuki son dönemi değil mi;
4 yıl sonra Belediyeden içeri giremez…
Biraz yumuşasa derseniz eğer; yanılırsınız…
Son güne kadar kıyıma devam eder,
Edecektir…
Kimse yumuşamasını beklemesin…
Yumuşar gibi yapar,
O da zorlu bir satışı bitirmenin,
En önemli taktiğidir…
Mesela 1.5 yıl önce kapattığım;
Bir konu olmasına rağmen anlatayım.
İl Başkanı ile birlikte ağız birliği edip,
Ne diyorlar;
“Anketten çıkmadı”
Yani itibarsızlaştırıyorlar…
Zavallı İl Başkanı da alet oluyor…
Peki soru şu;
Eğer anket yapılmış olsaydı,
28 Temmuz 2024’te saat 09:44’de,
Başkan beni arayıp,
10 dakika konuşup;
“Senin adaylığını Bülent Tezcan engelledi,
Biliyorsun Özgür Özel’den sonra
Genel Merkeze her dediğimizi
Yaptıramıyoruz” der miydi?
Ben de inandım!!!
İnkar ederse ifşa ederim…
Yani sevgili okurlar;
Bu hastalıklı yapıyla sonu ne olursa olsun,
Mücadeleye devam edeceğiz…
Yanlış yapmadan, bel altı vurmadan,
Gerçekleri yazacağız.
Aşağıladıkları kadar aşağılayacağız…
Vurdukları kadar vuracağız…
Fazlası yok bizde;
Özel sektör ve Youtube dışında,
Hiçbir gelirimiz yok.
Hiçbir belediyeye bagajımız yok.
Allaha şükür kazandığımız para bize yetiyor…
Kırmadan dökmeden,
Doğruları yazmaya devam edeceğiz…
Şimdi yine bu yazıdan sonra;
Aparatgiller; vefa cefa, battın çıktın,
Demeye devam edecekler…
Ama bunları yazmadan;
Son bir defa Başkanınıza sorun…
O benim vefamı bilir…
Eğer vefalı olmasaydım,
Bugün başka şeyleri konuşurdu,
Bu şehir.