30- 40 yıl önce başlasaydık olurdu. Ama o treni kaçırdık. Aydın Güzelhisar‘ına şöyle bir bakıp, yok Gaziantep modeli, yok Urla, Yok Fransız mutfağı, yok Osmanlı Mutfağı, yok Tralleis…marka şehir,  neden diyemiyorum? neden umutsuzum? Yorumu da size bırakıyorum. Bu şehrin tarım toprakları verimli mi verimli.  Çubuk diksen yeşerir. İklimi uygun, Menderes nehri coşkun birçok medeniyetlere ev sahipliği de yapmış. Meyve bahçeleri, dağ- tarla ot, çalı arası yeşillik, yaz kış  sebzesiyle , bağıyla, üzümüyle ,narıyla, Zeytiniyle , inciriyle  cennet.. Dalından topla ye…” İncirin varsa zenginsin, zeytinin varsa aç kalmazsın.” derdi babaannem. Atanmış ve Seçilmişlerin şehrin sosyal- kültürel yapısını emeği geçen yerel ve bilimsel araştırmaları olanlarla komisyonlar kurarak çalışmamaları büyük kayıp. Mesela bu şehrin yerel tarihi ve kültürü  konusunda bilgilenecekleri TARİH ve KÜLTÜR dergisi yok. Aydın’da Magazin Dergisi var, Kültür dergisi var hatta Şairler derneğinin Sanat ve Şiir dergisi var Ama YEREL TARİHİMİZ_KÜLTÜRÜMÜZ ile ilgili dergi yok. Kültürümüzle ilgili gastronomi bölümü de olurdu. Sürekli değişen atanmışlar internetten bulamadıklarını bu dergimizde bulurdu. Yerel tarih pusulaya benzer. İnternetten ve sosyal medyadan beslenmek ise yönü şaşırtabilir.    Sizi biraz eskiye götüreceğim rahmetli Demirel: “Gap’ı Gaptırmam dedi. “ Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi, Fırat- Dicle ovalarına yatırımlar yapıldı. Sonra Gaziantep Büyükşehir oldu. Hava alanları açıldı. Tarihi değerleri ortaya çıkarıldı. Birçok banka ve dış kaynaklardan yardım sağlandı. Gaziantep ilk 5 büyükşehirden biri olduğunda Aydın Büyükşehir değildi. Büyükşehir olduğunda bu beş il dışında yedi il daha teşvikler yatırımlarla büyümüştü. Aydın şehirleşmede nedenini sizlerin daha iyi bildiği sebeple geri kaldı. Hatta fabrikaları kapatıldı.     Aydın’a hiç mi yatırım yapılmadı derseniz ? Yapılmaz mi?  İzmir Aydın arasında otoban yapıldı. O otaban için, içinde benim çocukluğumun  İncir ağaçları ve Zeytin ağaçları kesildi. Kurtuluş savaşı görmüş o ağaçlar toprak altında kaldı.  Tarih yok edilince diğer ağaçlar da bir bir kesildi JEOTERMAL enerji adıyla topraklarımız işgal edildi. İncirlerimiz ballı, doğal, ilaçsız iri iri sarı sarı olurdu. Bayramlarımızda: İzmir Radyo evi sanatçıları Nursel Ünsal Canevi ,Samime Sanay’ın Türk Sanat Müziği konserleri olurdu. 10 sene önce  Germencik İncir Festivalinde Aleyna Tilki oynuyor , bacaklarını gösteriyordu. İncir bayramlarımız ın adı incir festivali oldu ve bayramlar  bitti. Yerine  Jeotermalin saldığı zehirli gazlardan etkilenen toprağımız ve kanser hastalığı kaldı. İncirlerimiz yurt dışından döndü alfatoksitli incirler yurt içine sürüldü? Gel de anlat ihraç ettiğin ülkere…  Kestanemizi Bursa, enginarımızı Urla, Acı otumuzu Bodrum sahiplendi.2014-16 yılında Kırmızı biber ve ot festivali yapıldı . Efeler halkından başka giden olmadı. Kendin pişir kendin ye hesabı. Misafirlere ağırlama giderleri ve diğer giderlerin hesabı sorulmadı. Misafirler evlerine dönünce ne sosyal medyada ne de dergi ya da yayın organında tek laf etmedi. En son Aydın Valiliğinin Aydın Gastronomisi kitabı için davet edilen kişi, Çine köftesini sosyal medya hesabından kötüledi. Bir tek 2023 yılını ayrı tutarım. Bu konuda elini taşın altına koyan “Tanıtım böyle olur dediğim, çok izlenen  tv kanalını  Aydın’a davet ederek yemeklerimizi tanıtan katkıda bulunan Oda Başkanlarımızı ve özellikle Aydın Ticaret Odası Başkanı  Hakan Ülkeni kutlarım. Öyle toplanıp  bu şehre turist girmiyor ? festival yapalım , bir iki sanatçı çağıralımla olmaz bu işler. Bir kez gelen misafirlerini ağırlayacak otelin, yok. Günü birlik gelseler bırak şehirde tuvaletin yok, hadi onu da geçtim nerelere gezecekler? Arkeoloji müzemizden başka müze yok. Kuva-i milliyenın merkezi şehirde birkaç sene önce açılan Kuva-i milli anı evi var.  Gösterebileceğimiz geçmişe ait restorasyonu yapılmış yer yok. Mesela Gümrük Önü hanı. Tralleis mi? Tralleise  çıkan yol genişletilmeli ve  büyük otobüslerin dönüşü problem … ki Tralleis’in tanıtımı için AYGİAD başkanı Taşkın  Cerit de önemli etkinlik gerçekleştirdi. Grupların yemek yiyebileceği yer yok. Tur otobüsleri Kuşadasın’dan kahvaltısını alarak çıkıyor Denizli Pamukkale’ye gidiyor. Geziyor, yiyor içiyor Aydından transit geçiyor. Onu Aydın’a çekecek ne var? Bunun sorumlusu sadece Belediyeler değil. Bence STK lar da elinden geleni yapıyor. Bence seçtiğimiz vekillerimiz daha çok çalışmalılar.      2015 yılında Atatürk Hava limanından İzmir’e dönerken  bir grup kadınla sohbetim oldu. Sabah erken saatlerde Urla’ya festivale gidiyorlardı. Akşam  son uçak 10.30 du. Bana “ Bu gün biraz festival çarşısında  durur, Urla’da gezer, eğleniriz,  deniz kenarında balığımızı yer alacağımızı alır son uçakla  döneceğiz dediler. O gün “Havaalanımız olmazsa,  Aydın’a öğrenci velilerinden başka gelen olmaz.” Dedim.   Yakında Efeler Belediyesi Kent Konseyinin  acı ot festivali var. Festivalde ot yemekleri yarışması  olacak. Gecen gün yaptığımız toplantıda : “ Yarışma yemeklerinden bir kitap basılsın,  söz uçar yazı kalır derler  gelecek nesil ot yemeklerimizi bilsin. Jüri üyeleri de bizim kendi içimizden yöresel aşçılar olsun. “dedim. Sonuç olarak:   Kopyala yapıştır ot festivallerinden vazgeçip  yeni fikirlerle yürümek lazım. Aydın’a turist sokmak istiyorsak  22 antik kentimizin maketlerinin yer aldığı  parkımız olmalı. İçinde Didim’den  , Gerga’ya , kültür atölyeleri ve gezi alanları ile günü birlik turizme hizmet veren İstanbul Miniatürk  örneği gibi…   Unutmayın: Siz, siz değilsiniz. Sizin çevrenizdeki dost bildiğiniz beş kişinin ortalamasısınız. Seçimlerimizi doğru yaparsak marka şehir oluruz. Bu fikirleri verecek kişilerle oturup değerlendirmeyi yapan kişiler tevazu sahibi kıymetli akıllı geleceği gören kişilerdir. Sevgiyle kalın.